Millî Eğitim Bakanlığı Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Adnan Boyacı ile Goethe Enstitüsü Müdürü Eva Marquardt'ın katılımıyla Almanca öğretmenlerinin mesleki ve alan gelişimlerinin desteklenmesine yönelik iş birliğini kapsayan "mutabakat beyanı" imza töreni, Bakanlık Başöğretmen Salonu'nda düzenlendi. Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Boyacı, burada yaptığı konuşmada, 2023 Eğitim Vizyonu'nu stratejik bir eylem planı olarak gördüklerini, vizyondaki hedefleri tek tek hayata geçirmeye gayret ettiklerini ve bu çalışmaların eğitime taraf olan tüm paydaşların görüşleri ve katılımıyla gerçekleştirildiğini anlattı. Eğitimin en temel aktörünün öğretmenler ve okul yöneticileri olduğunu vurgulayan Boyacı, 2023 Eğitim Vizyonu kapsamında şu ana kadar hazırlanan tüm içeriklerin, akademisyenlerle birlikte öğretmen ve okul yöneticilerinin görüşleriyle hazırlandığını ifade etti.
Fransızca ve Arapça öğretmenleri için yurt dışında eğitim süreci başlıyor
Boyacı, daha önce de Türkiye Oryantiring Federasyonu ve Türkiye Dağcılık Federasyonu ile farklı bir alanda iş birliğine gittiklerini, yabancı dil öğretmenlerinin mesleki gelişimlerine yönelik özel bir paket hazırladıklarını anımsatarak, "Fransızca öğretmenlerimiz için Türkiye ve Fransa'da mesleki gelişim, dört dil becerisi ve temel pedagojik becerilere yönelik bir program geliştirdik. Bu program geçtiğimiz hafta Türkiye'de uygulanmaya başladı. Eylül ayında da öğretmenlerimizi Fransa'ya gönderiyoruz." bilgisini paylaştı. Benzer biçimde Arapça öğretmenlerine Türkiye'de 170 saatlik bir program hazırladıklarını hatırlatan Boyacı, "Cumartesi ve pazar günü öğretmenlerimizi Katar'a gönderiyoruz. Katar Üniversitesi'nde öğretmenlerimiz bir ay kadar dört dil becerilerinin geliştirilmesi, öğretim yöntem ve teknikleri, öğretmenlik formasyonu üzerine bir programla devam edecekler. Daha sonra Türkiye'ye gelip tamamlayıcı bir programa daha katılarak bunları tamamlayacaklar." diye konuştu.
Almanca öğretmenleri Türkiye ve Almanya'da eğitim alacak
Genel Müdür Boyacı, bugün de Goethe Enstitüsü ile beraber bir başka projeye imza atacaklarını belirterek, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerin, Osmanlı döneminden bugüne kadar dostluk, kültür ve karşılıklı iyi niyet doğrultusunda ilerlediğine dikkati çekti. İki ülke arasındaki ilişkileri farklı kılan bir başka unsurun da Almanya'daki Türk vatandaşlarının bu ülkedeki yurttaşlarla birlikte yazdığı başarı öyküleri olduğuna işaret eden Boyacı, Almanya ve Almancanın, pedagojik bir mevzu olmanın ötesinde sosyolojik, kültürel bir konumu da içerdiğini kaydetti.
Bakanlık olarak bu dostluk ilişkisini protokollerin ötesinde samimi ve sahici bir boyuta taşımak için bir niyet beyanında bulunduklarını, Alman Büyükelçiliği ve Goethe Enstitüsü'nün buna aynı samimiyetle karşılık verdiğini aktaran Boyacı, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bugün imzalayacağımız protokolle Almanca öğretmenlerimizi Türkiye'de öncelikle eğitime, bir mesleki gelişim programına alacağız. Bu program dahilinde öğretmenlerimiz öncelikle dört dil becerisi ve pedagojik alan konularında bir programı tamamlayacaklar. Daha sonra Goethe Enstitüsü ile Alman Büyükelçiliği'nin katkılarıyla Almanya'da mesleki gelişim programına devam edecekler.
Öğretmenlerimizin yurt dışına gitmesini iki açıdan önemsiyoruz. İlki şu: Dil bir kültür işidir. Dolayısıyla dili içinde bulunduğu kültür içerisinde öğrenmek; onu sadece teknik, gramer, kelime bilgisi ya da okuma, okuduğunu anlama, mevzu olarak anlamanın ötesinde bir mevzu. Dili içinde bulunduğu kültür içerisinde, o kültürün zenginlikleri, sağladığı imkanlar ve medeniyete taşıdığı izler ve katkılar bağlamında öğrenmek bizim için stratejik bir öncelik taşıyor. Yurt dışında yabancı dil eğitimini bu eksen içerisinde değerlendiriyoruz."
"Projeyi birinci aşama olarak kabul ediyoruz"
Adnan Boyacı, ikinci olarak da teknik anlamıyla yabancı dil öğretiminin bir uzmanlık gerektirdiğine işaret ederek, öğretmenlerin bu uzmanlık bilgilerinin yenilenmesi ve geliştirilmesinin temel hedefleri arasında bulunduğunu söyledi. "Öğretmenlerin mesleki becerilerini geliştirmek için ne kadar imkan sağlarsak bu imkanın, çocuklarımıza yeni kapılar açacağından, 21. yüzyılın küresel oyuncularını yetiştirmede o oranda katkı sağlayacağından eminiz." diyen Boyacı, öğretmenlerin dil öğrenimlerine yurt dışında devam etmelerinin kritik olduğunu ifade etti.
Goethe Enstitüsü ile uzun bir süreç içerisindeki tasarımların tamamlandığını, öğretmenlerin seçimlerini gerçekleştirdiklerini ve eğitimleri başlatacaklarını belirten Boyacı, bunun, çalışmaların bir başlangıcı olduğunu kaydetti. Almanca öğretiminin farklı hedef kitlelere ulaştırılmasının, öncelikleri arasında olduğunu da söyleyen Boyacı, "Bu projeyi birinci aşama olarak kabul ediyoruz. Muhataplarımızın iyi niyeti ve desteğiyle projenin yeni ayakları ve fazlarını bu yıl içerisinde hizmete açacağımızı, genişleteceğimizi, sadece yabancı dil öğretmenlerimize değil diğer öğretmenlerimize de Almanca'ya ilişkin kendi uzmanlık alanlarında farklı eğitim imkanları sunmaya ilişkin gayretlerimizin devam edeceğini ifade ediyoruz." ifadelerini kullandı. Boyacı, iş birliklerinden dolayı Alman hükümetine, Alman Büyükelçiliği'ne ve Goethe Enstitüsü'ne teşekkürlerini iletti.
"Pazartesi günü hemen uygulamaya geçiyoruz"
Goethe Enstitüsü Müdürü Eva Marquardt da konuşmasında MEB ile iş birliği yapmaktan duydukları mutluluğu dile getirdi. Enstitü olarak dil öğrenimi, kültür alanında çalıştıklarını, Bakanlıklar ve yerel partnerlerle projeler yaptıklarını anlatan Marquardt, "Goethe Enstitüsü olarak özellikle dil ve dil öğretimine, eğitimine büyük önem veriyoruz." dedi. Marquardt, Genel Müdür Boyacı ve ekibine gösterdikleri emekten dolayı teşekkürlerini ileterek, "Pazartesi günü hemen uygulamaya geçiyoruz. Bu da bizi çok heyecanlandırıyor çünkü ilk eğitimler başlayacak." şeklinde konuştu.
Enstitü Müdürü Marquardt, bunun uzun soluklu bir proje olduğunu, yıl içinde birçok plan ve projenin yapılacağını kaydetti. Konuşmaların ardından Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürü Adnan Boyacı ile Goethe Enstitüsü Müdürü Eva Marquardt, mutabakat beyanını imzaladı.