29 Kasım 2018 16:42

Millî Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürü Cem Gençoğlu, Kırıkkale Milli Eğitim Müdürlüğünce Öğretmenevinde düzenlenen İlkokullarda Yetiştirme Programı (İYEP) Çalıştayı´nda yaptığı konuşmada, İYEP´in 2,5 yıldır üzerinde çalıştıkları bir uygulama olduğunu söyledi.
 
İYEP´in modern eğitim anlayışının bir gereği olarak her çocuğun öğrenebileceği felsefesiyle hareket ettiğini anlatan Gençoğlu, şöyle konuştu: "Her çocuğun öğrenebileceğine, sınıfta kendi seviyesinde başarılı olacağına inanıyoruz. Ancak eğitimin birtakım yapısal unsurları gereği bazen ölçmek, sıralamak, bu değerlendirmeleri belli birtakım formlarda oluşturmanız gerektiğinde bazı çocuklar ölçme değerlendirme uygulamalarının nihayetinde arkadaşlarından biraz geride kalıyor olabilir. Bu geride kalma hem sizin ölçme yöntemlerinizden, metotlarınızdan, mesleki uygulamalarınızdan ya da çocuğun erişilebilirlik imkanlarının kısıtlı olmasından gibi birtakım sosyal unsurlardan kaynaklanabilir. Dolayısıyla İYEP, öğrencinin okulda bulunmasının, devamsızlığının olmayışının tek başına yeterli olmadığı anlayışını da buraya koyar. Yani öğrenci aslında devamlıdır, okuldadır ancak öğrenim kazanımları konusunda birtakım yetersizlikler yaşamaktadır."
 
Gençoğlu, programa başlamadan önce birçok ilden, okuldan gelen raporlarda hem akademik araştırmalarla hem de sözlü olarak edinilen bilgilerde, illerde öğrencilerin yeterli kazanımları elde etmesi için bir takım faaliyetler ve uygulamalar gerçekleştirildiğini aktardı. Bunların, uluslararası düzeydeki çalışmalarla ilişkisini kuran ulusal ve milli bir politika haline gelmesi gerektiğini vurgulayan Gençoğlu, şunları kaydetti: "Bunların mevzuatta bir yeri yoktu. Bir çocuk 3. veya 4. sınıfta olup da okuma yazma bilmiyorsa ya da 4 işlem becerisini kazanamamışsa ona yönelik bir program açamıyordunuz. Ancak bizim sistemimizde herhangi bir biçimde tanı almamış ya da tanı alacak durumu olmayan yani herhangi bir zihinsel problemi olmayan çocuklarımız da var. Bunlar sosyal problemlerden kaynaklanıyor. Dünya Bankası raporu geçtiğimiz aylarda yayınlandığında ´Dünyada bütün ülkeler, okullaşma oranlarında çok ciddi artışlar gösterdi. Artık çocuklar okulda´ diyor. Şimdi dünyadaki ülkelerin yapmaları gereken şey, çocukların okulda ne öğrendikleri, nereye kadar öğrendikleri ve ne seviyede oldukları. Türkiye son 15 yılda eğitimin fizibilitesi ve fiziksel imkanları bakımından çağ atladı denilebilir. Geldiğimiz nokta, çok ileri seviyelerde bir noktadır. Şimdi eğitimin niceliğinden ziyade niteliğine bakıyoruz."

İlgili Fotoğraflar